-
1 آجر
-
2 أجر
IأَجَّرَkiralamakAnlamı: kira ile vermekIIأَجَرَmükâfatlandırmakAnlamı: ödüllendirmekأَجْر1. sevapAnlamı: tanrı tarafından verilen ödül2. mükâfatAnlamı: ödül3. caizeAnlamı: büyük tarafından verilen bahşiş -
3 أكرى
См. также в других словарях:
kira — is., Ar. kirāˀ 1) Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye. Ç. Altan 2) Bu biçimde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kiralamak — i, e 1) Kiraya vermek Evi ona kiraladım. 2) i, nsz Kira ile tutmak Oturduğunuz evin alt katını bir terzi kiralamıştı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bedel — is., Ar. bedel 1) Değer, fiyat, kıymet 2) Bir şeyin yerini tutabilen karşılık Buna bedel içimde mumlar, mumlar, mumlar yanan bir karanlık var. A. Gündüz 3) Başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse 4) sf. Eşit, denk Emsalini… … Çağatay Osmanlı Sözlük